İnsan kendisine daima kötülüğü emreden bir sesle nefsiyle birlikte yaratılmıştır. Ancak bu sesin yanı sıra yine nefsine ilham olunan ve ona kötülüklerden sakınmayı telkin edenkendisini sürekli olarak doğruya ve iyiye çağıran şaşmaz bir ses daha vardır.

Nefisteki bu doğruya yönelten sese de "vicdan" adı verilir. Allah insanın nefsindeki bu iki özelliği bize ayetlerde şöyle tanıtır:

Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene' Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. Ve onu (isyanla günahla bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır. (Şems Suresi 7-10)

Ayette belirtildiği gibi Allah insana nefsinin kötülüklerinden sakınmayı ilham eder. Allah'ın bu ilhamı kişinin vicdanı vasıtasıyla olur. Dolayısıyla vicdan bir anlamda mümini doğruya güzel olana çağıran Allah'ın sesidir. Bu nedenle de vicdan aynı zamanda kamil imanın anahtarıdır.


ALLAH'IN HER İNSANA İLHAMI: VİCDAN

Vicdan her insanı güzel olan tavra ve düşünceye yönelten insanın sağlıklı muhakemede bulunmasını doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edebilmesini sağlayan manevi bir özelliktir.

Vicdanın önemli bir özelliği tüm insanlarda ortak olmasıdır. Yani bir insanın vicdanına göre doğru olan aynı koşullar söz konusu olduğu sürece diğer insanların vicdanları için de doğrudur. Vicdanlar hiçbir zaman çatışmaz. Bunun nedeni ise vicdanın kaynağıdır; vicdan Allah'ın ilhamıdır. Allah her insana vicdanı aracılığı ile Kendisinin hoşnut olacağı en doğru ve en güzel tavırları bildirmektedir. Vicdanın Allah'ın ilhamıdır.

Allah nefse fücuru (günaha ve isyana girişmek fasık olmak yalan söylemek baş kaldırmakhaktan yüz çevirmek nizamı bozmak ve ahlaki çöküntü gibi takvanın zıddı hareketler) ve aynı zamanda ondan sakınmayı ilham ettiğini bildirmektedir. İşte insanı kötülüklerden sakındıran ve doğruyu bulduran vicdanıdır.

Vicdanın en önemli özelliklerinden biri ise insanın kendi kendine doğruyu bulmasına yardımcı olmasıdır. Vicdan kimse göstermese de insana doğruyu gösterecektir ancak önemli olan insanın vicdanına başvurması onun ne dediğini dinlemesi ve eksiksizce söylediklerini uygulamasıdır. Bu nedenle vicdan dinin temel unsurudur diyebiliriz.


ALLAH'IN VARLIĞININ DELİLLERİ VİCDANLA GÖRÜLEBİLİR

Vicdanına uyan bir insanın ilk olarak yapacağı şey çevresinde gördüklerini sorgulamak ve araştırmak olacaktır. Ve idrak yeteneği gelişmiş insan görecektir ki kusursuz bir evrendeherşeyiyle eksiksiz olarak yaratılmış bir dünyada yaşamaktadır.

Herkes doğduğu andan itibaren içinde bulunduğu ortamı ve koşulları bir düşünsün. Tüm detaylarıyla ince ince düşünülüp tasarlanmış bir dünyada yaşıyoruz. Sadece kendi bedenimizdeki sistemler bile insanı şaşkınlığa düşürecek kadar kusursuz. Şu anda bu yazıyı okuyan herkesin kalbi hiç teklemeden atıyor derisi kendisini sürekli yeniliyor akciğerleri kanı temizliyor böbrekleri kanı süzüyor hücrelerinde saniyede milyonlarca protein yaşamının devam edebilmesi için sentezleniyor. Ve kişi içinde gerçekleşen bunlar gibi daha binlerce faaliyetten habersiz yaşıyor ve belki de bunların bazılarının nasıl gerçekleştiğini dahi bilmiyor.

Bu kadarla da kalmıyor içinde yaşadığımız gezegenin milyonlarca kilometre uzağında gerekli ısı ışık ve enerjiyi sağlayan Güneş var. Ama Güneş ile Dünya arasındaki mesafe o kadar iyi ayarlanmış ki bu enerji kaynağı gezegenimizi ne kavurup yok ediyor ne de soğuktan donduruyor.

Sonra gökyüzüne bakıyoruz. Dünyayı çepeçevre saran hava kütlesinin estetik görünmesinin yanısıra insanları ve tüm canlılığı dış tehlikelerden koruduğunu öğreniyoruz. Eğer gezegenimizi saran bu atmosfer olmasa dünya üzerinde tek bir canlı dahi var olamayacaktı.



Bunların her birini tek tek düşünen insan elbette ki kendisinin ve içinde yaşadığı evrenin nasıl meydana geldiğini ve varlığını nasıl devam ettirdiğini sorgulayacaktır.
Bu aşamada vicdanınıza başvurarak karar vermelisiniz. Sayısız detay içeren muhteşem sistemlerin tesadüflerle oluşması ve yine kendi kendine bu kadar kusursuzluk içinde işlemesi mümkün müdür?

Vicdanını kullanan her insan bu soruya cevap verebilir ve evrendeki herşeyin bir Yaratıcısı olduğunu ve bu Yaratıcının çok üstün bir akla çok üstün bir güce sahip olduğunu ve herşeye güç yetirdiğini kavrayabilir. Allah'ın varlığının delilleri her yerde açıkça görülmektedir. Evrende ve canlılarda var olan bilinçli tasarımlar ancak yüksek bir bilincin ürünü olarak ortaya çıkabilir. Bu son derece açık yalın ve tartışmasız bir gerçektir. Sadece yaratılmışlar arasındaki kusursuz uyumu görmek bile vicdanın bunların birbirlerinden bağımsız olarak tesadüflerle oluşamayacaklarını hepsinin tek Yaratıcı olan Allah'ın eseri olduğunu görmesi için yeterli olacaktır.


Ancak vicdanını kullanmayan biri aynı anlayışa sahip olamaz. Çünkü bu kavrayış akılla kazanılır ve akıl da ancak vicdana uyulduğunda ortaya çıkan manevi bir özelliktir. Vicdana uygun olarak yapılan her tavır aklın oluşmasını ve gelişmesini sağlar. Fakat burada "aklın tanımı" dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır. Akıl -daha önce de belirttiğimiz gibi- günlük yaşamda kullanıldığı anlamından yani zekadan farklı bir kavramdır. Bir insan ne kadar zeki olursa olsun bilgisi kültürü ne kadar fazla olursa olsun vicdanını kullanmıyorsa "akılsız" olacaktır ve birçok gerçeği göremeyecek gördüklerini de kavrayamayacaktır.


Alıntı