Oradan:
senin gidecegin yerden-
en dibinden
acilarin
en içinden
sevinçlerin:
ikimizin gidecegi yerden.

Oradan:
ikimizin oldugu yerden-
çevremizden gelen
etkilerden siyrilip,
kendiligimizden
olustugumuz yerden.

Oradan:
bizim yerimizden-
ikimizin de geldigi yerden:
yenilgiden
üzüntüden
yesillikten
mavilikten.

Biliyor musun
nereden?

Yasamin en dibinden.
Içtenligin en içinden.

Sen ve ben
neden
gelmissek ve gideceksek
o yere, o yerden
kendiligimizden,
gidecegiz ve gelecegiz
o yere
yeniden-

Sen ve ben
yeniden ve yeniden.

senin elin
serin elin
benim elim
derin elim

senin elin
benim elim
benim elim
senin elin

senin elim
benim elin

dingin elin
suskun elim

Gidiyorsun:
Bütün isiklarimi göndersem seninle
aydinlanir misin?

Gidiyorsun:
Bütün sevinçlerimi göndersem seninle
mutlanir misin?

Gidiyorsun:
Bütün hüzünlerimi göndersem seninle
üzülür müsün?

Gidiyorsun:
Bütün acilarimi göndersem seninle
yikilir misin?

Ben
üzüntülü ve yikik
kalirken
sen
aydinlik ve mutlu
git
isiklarimla ve sevinçlerimle:
üzülme
yikilma
aydinlan
mutlu ol.

isik ol
aydinlik ol
sevinç ol
mutluluk ol.

Birak bana
hüzünleri, üzüntüleri
acilari, yikimi-
al götür
isiklari, aydinligi
sevinçleri, mutlulugu.

Gidiyorsun:
Bütün kendimi göndersem seninle
götürür müsün?

Bak, denizdeyim
diyecektim:
bir serin ürperti
yaladi geçti dalgalari-
diyemedim.

Zaten
yoktun ki.

Kim bilir
nasil kuru, nasil tozlu
nasil gürültülü-
ama, belki
nasil da renkli, nasil canli
nasil dingin
bir yerdeydin
günboyu.

Simdi son piriltilar çekilirken
sularin üstünden
sen, belki
nasil kuru, nasil cansiz
nasil bogucu
bir yerdesin-
ama, belki de
nasilsa renkli, canli, dingin-
yerliyerindesin.

Ama
yoksun ki.

Bak, denizdeyim
diyeektim-
diyemedim.

Oraya
senin oldugun yere baktim.
Bir serin ürperti gibi
yaladi geçti dalgalari
o eski deyis:
How do I love thee?
Let me count the ways-

Gördüm seni.
Geldin gözümün önüne:
nasil da duru, nasil ari
nasil canli-
kuru, cansiz, bogucu
yerinde,
bütün bezginliginin içinde
denizde gibiydin.

Ama
yoktun ki.

Bak, denizdeyim
diyecektim:
bir islak esinti
düstü dalgalarin üstüne-
diyemedim.

Zaten
yoktun ki.

Yokum ben sensiz
yoksun sen bensiz

benimle sen
seninle ben

Var misin?
Yok musun?

Yok musun?
Var miyim?

Orada
beni düsünüyorsun
Hissettim bunu:
Bir siddetli rüzgar gibi
asarak tepeleri
geçerek bogazlari
ulasti buraya
geldi dokundu bana
düsünmen beni.

Orada
beni düsünüyorsan
hissetmelisin bunu:
Bir rengarenk isin gibi
asarak tepeleri
geçerek bogazlari
ulasmak oraya
gelip dokunmak istiyor sana
düsünmem seni.

Oruç Aruoba