Kavga ettik biraz önce ...
Ne var ne yoksa eteklerimizde döktük ortaya !

Bütün kimsesizliğimi ,
Onu özlerken çektiğim onca acıyı ,
Eskiyen yanlarımı fırlattım üstüne bir bir ..

Darmadağın oldu her yer !
Bir iki vazo kırıldı ,
Bir cam çatladı sanırım ,
Bir de koltuğun ayağı ...

? -Kırılan hayallerimin yanında lafı olur mu - ?

Nasıl kaybettiysen kendimi ,
Tozu dumana kata kata akıttım gözyaşlarımı ..
Toz ..
Duman ..
Gözyaşı ..
Çamur oldu her yer ..
Utandım !
Hazır hissedince başlamalı temizlemeye dedim , öylece bıraktım ..


Ben düzene sokmaya çalışırken kalp atışlarımı derin nefesler ala ala ,
O konuşmaya başladı birden , bağıra bağıra !


- Hep burdaydım ben aslında , her an yanı başında - diye haykırdı ...
- Açsaydın gözlerini , gerçekten görmek isteseydin görürdün beni -
- Emrine amadeydim , avuçlarının arasındaydım , istediğin gibi her an gözlerinde kalmamı sen sağlamalıydın -
Dedi ve sustu .......


Sustum bende !
Sus pus oldu çoktan tuzla buz olan varlığım ..
Sustu !
Sustum bende !


Kavga ettik biraz önce ...
Ne var ne yoksa eteklerimizde döktük ortaya !


Ne kadar zaman geçti aradan , hatırlamıyorum ..
O zamandan bu zamana neler yaptım bilmiyorum !
Çok mı kırdım onu , kızdı mı hapsettim diye anımsayamıyorum ...

En son hatırladığım o derin sessizliğin içinde kaybolduğum ...


Şimdi susun sizde !
Hepiniz .. Herşey ..
Susun !


Barışacağız elbet , biliyorum ...


Elimde bir anahtar ,
İçerideki odaya kilitlediğim -Mutluluğun - kapısının önünde nöbet tutuyorum !


Bir daha hiç bırakıp da beni , gitmesin uzaklara diye ....