Tadımız yok çünkü olmamız gerektiği gibi değiliz.

Herkes burukluk hissediyor çünkü herkes olması gereken hayatın bu olmadığını hissediyor; şayet hepsi buysa o zaman o bir hiçtir. Onda daha fazlası olmak zorunda ve bu fazla olan şey bulunmadığı müddetçe kişi bu acı tattan kurtulamayacak. Bu tatsızlık yüzünden öfke kıskançlık şiddet nefret; her türden olumsuzluk gelir. Kişi sürekli olarak şikâyet eder ama gerçek memnuniyetsizlik başka bir yerde derindedir. Bu varoluşa karşı yapılan bir şikâyettir: “Burada ne yapıyorum? Neden buradayım? Hiçbir şey olmuyor. Niçin zorla canlı olmak zorundayım çünkü hiçbir şey olmuyor.” Zaman akıp gidiyor ve hayat hiçbir mutluluk olmadan olduğu gibi kalıyor. Acı tatlar yaratıyor.


Yaşlı insanların tatsızlaşması rastlantısal değildir. Kendi anne babanız bile olsa yaşlı insanlarla yaşamak çok zordur. Onların tüm hayatları çöpe gittiği ve çok tatsız hissediyor oldukları basit gerçeği yüzünden o çok zordur.

Olumsuzluklarını kusmak için herhangi bir bahanenin üzerine atlarlar; herhangi bir şey üzerine çıldırırlar ve bağırıp çağırırlar. Çocukların mutlu olmasına dans etmesine şarkı söylemesine zevkten bağırmasına müsamaha göstermezler; buna katlanamazlar. Bu onlar için bir sıkıntı kaynağıdır çünkü onlar hayatlarını boşa harcadılar. Ve esasında onlar “bize sıkıntı verme” derken aslında en basitinden “Nasıl bu kadar aaaifli olmaya cüret edersin!” diyorlar. Onlar genç insanlara karşıdır ve gençler ne yaparsa yapsın yaşlı insan onların yanlış yaptığını düşünür.

Aslen onlar yaşam denilen şeyin kendisi hakkında tatsız hissediyorlar ve bahaneler uydurmaya devam ediyorlar. Tatsız olmayan yaşlı bir insan bulmak çok ender bir şeydir; bu onun gerçekten güzel bir şekilde yaşadığı gerçekten bir yetişkin olduğu anlamına gelir. Yaşlı insanların genç insanların hiç sahip olamayacağı inanılmaz bir güzelliği vardır. Onların belli bir olgunluğu olgunlaşmışlığı vardır; onların mevsimi gelmiştir. Onlar o kadar çok görmüş ve o kadar çok yaşamışlardır ki Tanrıya sonsuz derecede minnettarlardır.

Ama bu türden bir yaşlı insanı bulmak çok zordur; çünkü bunun anlamı bu adamın bir Buda bir İsa olduğudur. Yalnızca uyanmış bir kişi yaşlılığında tatsız olmaz; çünkü ölüm geliyordur hayat gitmiştir kişinin mutlu olması için ne kalmıştır? Kişi yalnızca öfkelidir.

Kızgın genç adamlar duymuşsundur ama gerçekte hiçbir genç adam yaşlı insanlar kadar öfkeli olamaz. Kimse öfkeli yaşlı adamlardan söz etmez ama benim kendi deneyimim - genç insanları yaşlı insanları izledim - hiç kimsenin yaşlı birisi kadar öfkeli olmayacağıdır.

Tatsızlık bir cahillik halidir. Onun ötesine geçmelisin seni ötesine geçirecek bir köprüye dönüştürecek olan farkındalığı öğrenmek zorundasın. Ve bu geçmenin ta kendisi bir devrimdir. Tüm şikâyetlerin tüm hayırların ötesine gerçekten geçtiğin anda muhteşem bir evet - sadece evet evet evet - muhteşem güzellikte bir koku ortaya çıkar. Tatsızlık olan enerjinin kendisi güzel bir kokuya dönüşür


Osho