Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Like Tree30Beğeniler
  • 7 Post By Damla
  • 5 Post By Cookie
  • 6 Post By Mehmet's
  • 5 Post By Angel
  • 4 Post By Onur
  • 2 Post By Alfredo
  • 1 Post By Penia
Seçenekler
Seçenekler
Stil
Damla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Bulunduğu yer
İzmir.
Mesajlar
45.996
Seslenildi
8368 Mesaj
Etiketlendi
235 Konu

Yeni 30 Ağustos | Yılmaz Özdil

30 Ağustos 2015
1

30 Ağustos | Yılmaz Özdil


Punta’da bayram vardı… Yunan ordusu pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanmış, toprağımıza ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.

*
Aniden, uzun boylu, siyah takım elbiseli bir delikanlı fırladı ortaya… Elinde revolver tabir edilen toplu tabanca vardı. Bastı tetiğe, trak trak trak! Efsun alayının sancaktarı karpuz gibi düştü atının sırtından… Kahkahaları suratlarında dondu. Baktılar ki, tek başına, sarıverdiler etrafını, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse orasına… Hasan Tahsin’di o. Henüz 30’unda.

*
Böyle başladı macera.
*
Hükümetimiz hâlâ işgali yalanlıyor, “bu tür şayialara ehemmiyet vermeyin” diyordu. Mustafa Kemal ise “vakit tamam” demişti, “Anadolu’ya geçiyoruz.”
*
Ateşten gömleği giymişti ulus, aktı gitti, aylar yıllar, canlar… Takvimler 30 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde, yer gök yarılıyordu. Yüzbaşı Kanellopulos, hatıra defterine çaresizce şunları yazıyordu: “Türk topçusu susmuyor, titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz.”
*
Onun batmasını beklediği güneş, bizim için doğuyordu.
*
Kudurmuştu Ali Kemal… Efendilerinin büyük gazetecisi! Köşesinden kin kusuyordu. “Bu millici mahluklar kadar başları ezilesi yılanlar hayal edilemez, düşmanlar onlardan bin kere iyidir” diyordu.
*
O “mahluk”lardan biriydi, İzmirli süvari teğmen Yıldırım… 18 yaşındaydı. Vurulmuştu. 40 derece ateşli olmasına rağmen, hastaneden kaçmış, cepheye koşmuş, bugün kendi adını taşıyan Küçükköy İstasyonu’nu almaya çalışırken, son nefesini vermiş, bahçesine gömülmüştü.
*
Yıldırım toprağa düşerken, 30 kadar Yunan askeri, savunmasız Kuzuluk Köyü’ne girdi. Gözleri Fatma’ya takıldı. 15’indeydi. “Taze incir gibi” dediler, sırıtarak… Kaçtı Fatma, evine kapandı, kapıyı kilitledi. Omuzladılar. Açılmadı. Yakalım dediler, evi yakalım, nasıl olsa çıkar. Çaktılar kibriti, alev alev… Çıkmadı kardeşim. Çıkmadı Fatma.
*
Teğmen Şevket, Uşak’tan geçiyordu o sırada… Sakarya’da şehit düşen Yüzbaşı Basri’nin anacığı yakaladı kolundan, “Basrim nerde?” diye sordu. İçi çekildi Şevket’in, boğazı düğümlendi. “Arkadan geliyor ana” dedi. Söyleyemedi gerçeği… Ve, ömrünün sonuna kadar unutamadı bu yalanını, “kendimi asla affetmedim” diye yazdı, o güne dair hatırasını.
*
“Bedelli askerlik” yoktu o zamanlar. Zenginse canı sağolsun, garibansa vatan sağolsun denmiyordu. Albay “deli” Halit, belinin sağ tarafında “namuslu” dediği tabancasını, belinin sol tarafında “namussuz” dediği tabancasını taşıyordu. İşgalciye “namuslu”yla sıkıyor, işgalciden korkup kaçana “namussuz”u gösteriyordu, “tercih senin yiğidim” diyordu, “istersen buyur kaçmaya çalış!”
*
Deli’ren biri daha vardı. İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı general Charpy, öfkeden deliye dönmüştü. Elindeki haritayı yırttı, fırlattı attı, “bu hızla yarın İzmir’e girerler” dedi. İnanamıyordu. 250 bin kişilik devasa ordu, Fahrettin Altay’ın süvarileri tarafından darmadağın edilmişti. Hayalet gibi, bi ordan bi burdan çıkıyorlar, birliklerin arasına dalıyorlar, hızar gibi biçiyorlar, blok halinde hareket etmesi gereken orduyu, lokma lokma bölüyorlardı.
*
Kaçıyordu Yunan.
Ecel peşlerinde.
*
Ve, 9 Eylül… Çiçekler açıyordu İzmir’in dağlarında. Bornova’dan boşaldılar aşağıya, dörtnala… Sonradan adı Kahramanlar olan semte geldiler. Ödenecek bedel vardı daha… İkinci tümen dördüncü alaydan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet, son şehitler… Bugün anıtları var orada. “Vatan ve Namus” yazıyor altında.
*
Yüzbaşı Şerafettin, teğmen Ali Rıza, teğmen Hamdi, bismillah ilk iş, koştular Hasan Tahsin’in düştüğü yere, hükümet konağının alnı kabağına diktiler al sancağı… Minarelerden ezan sesi yükselirken, Belkahve’deydi Mustafa Kemal, İzmir’i seyrediyordu.
*
İşgal edildiği gün, bir ulusun kurtuluş savaşını başlatan, işgali sona erdiği gün, o ulusun kurtuluş savaşını sonlandıran… Dünyada bu özelliğe sahip tek şehir… İzmir’i seyrediyordu.
*
Nif’te kendisi için hazırlanan bağevine gitti. Tek kat, taş, penceresiz, gaz lambasının ışığıyla aydınlanan, buram buram Ege kokan bağevine… Yorgundu. Yemek getirdiler. Yemedi. Cıgara çıkardı. Kahve istedi. “Biliyor musun İsmet” dedi… “Bir rüya görmüş gibiyim.”
*
Karabasanla başlayan, 3 yıl 3 ay 22 gün süren, mucizeyle biten bir rüya… Çiçekler açıyordu İzmir’in dağlarında.
*
Karşıyaka’ya Alsancak’a Kadifekale’ye dalan süvarilerimiz, gözlerine inanamıyordu bu arada… Bütün şehir ay-yıldızlı bayraklarla donatılmıştı. Adeta “gelincik tarlası”na dönmüştü. Ne var bunda şaşılacak derseniz… İşgal edilir edilmez, evler didik didik aranmış, bütün bayraklara süngü zoruyla el konulmuş, ibreti alem için sokaklarda yakılmıştı. E, şimdi bu kadar bayrak nerden çıkmıştı?
*
Vaziyet kısa süre sonra anlaşıldı. 3 yıldır yokluk içinde yaşayan İzmirli kadınlar, bütün eşyalarını yok pahasına satmış, beyaz patiskalarını, kırmızı masa örtülerini saklamış, asla satmamış, yarıdan keserek, komşularıyla değiş tokuş etmiş, sabırla o geceyi beklemişti. O gece, 8 Eylül 1922’ydi. Çıkardılar sandıklarından, kırmızı’nın üstüne beyaz ay-yıldız’ı diktiler… Denizi kız, kızı deniz kokan İzmir’in, kadınlarının bayrağıydı onlar.
*
Bir tanesi mesela… Namazgahlı Sırriye teyzenin 8 Eylül gecesi dikip, 9 Eylül sabahı penceresine astığı bayraktır. O bayrak bugün, değerli ağabeyim, İzmir’in gururu, Yaşar Aksoy’dadır. Kutsal emanettir.
*
Ve, mübarek 30 Ağustos’un yıldönümünde, 9 Eylül’ün arefesinde, AKP’li bakan İzmir’de konuşmuş… “İzmir’i kurtarıcılarından kurtaracağız” demiş.
*
Aferin, şahane demiş.
*
Ama… Bakan’ın ağzının içine bakanlar, bu fotoğrafa da iyi bakmalı.
*
Yunan arşivlerinde yeralan bu fotoğraf, İzmir-Manisa sınırında çekildi, işgal yıllarının son demlerine, 1922’ye ait… Yunan askerleri moral depolamak için tiyatro seyrediyor. Aralarında “sarıklı-cübbeli” arkadaşlar var!
*
AKP’li bakanı tenzih ederim.
Elbette böyle bir şeyi kastetmemiştir.
Ama ben gene de hatırlatayım dedim.
*
Bu fotoğraftaki sarıklı-cübbeli arkadaşlar gibi “İzmir’i kurtarıcılarından kurtarma”hevesine kapılanlar, o işi bir defa denediler… Tekrar denenmesini pek tavsiye etmem.
*
Sultan Vahdettin döneminin sarıklıları başaramadı, Sultan Mahvettin döneminin sarıklıları da başaramaz!


- - - - - Sözcü - - - - -

Elimiel, Elif, Onur ve 4 kişi daha, bunu beğendiler.

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



Years and years.
Cookie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
07 Mart 2015
Bulunduğu yer
Bursa
Mesajlar
11.353
Seslenildi
1008 Mesaj
Etiketlendi
326 Konu
Ruh Hali
Mesgul
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
2
Sen çok yaşa Yılmaz Özdil kalemine sağlık
Elimiel, Onur, Angel ve 2 kişi daha, bunu beğendiler.
“Dedim ya, Eylül‘dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin.”
Mehmet's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
29 Ağustos 2015
Bulunduğu yer
Safranbolu
Mesajlar
426
Seslenildi
32 Mesaj
Etiketlendi
38 Konu
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
3
Güzel konuşmak sanattır, güzel yazmaksa deha gerektirir.. Teşekkürler
Elimiel, Onur, Angel ve 3 kişi daha, bunu beğendiler.
Angel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
04 Mart 2015
Bulunduğu yer
İstanbul
Mesajlar
7.321
Seslenildi
530 Mesaj
Etiketlendi
309 Konu
Ruh Hali
Melekgibi
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
4
Gunun yazisi
Konu Cookie tarafından (30 Ağustos 2015 Saat 12:31 ) değiştirilmiştir.
Elimiel, Onur, Cookie ve 2 kişi daha, bunu beğendiler.

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Onur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
09 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Nereye?
Mesajlar
619
Seslenildi
146 Mesaj
Etiketlendi
97 Konu
Ruh Hali
Suspus
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
5
Çok güzel bir hatırlatma
Elimiel, Cookie, Penia ve 1 kişi daha, bunu beğendiler.
Alfredo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bir insanın yaşayıp yaşamadığını atan nabzından değil,onurlu duruşundan anlarsınız.
Üyelik tarihi
04 Mayıs 2015
Bulunduğu yer
İstanbul
Yaş
37
Mesajlar
161
Seslenildi
14 Mesaj
Etiketlendi
72 Konu
Ruh Hali
Hasta
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
6
Yılmazım nasıl güzel anlatmışsın.Kalemine sağlık
Elimiel ve Penia bunu beğendiler.
Penia - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
25 Nisan 2015
Bulunduğu yer
Adana
Mesajlar
35.875
Seslenildi
2758 Mesaj
Etiketlendi
343 Konu
Ruh Hali
Sekercik
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
7
Gözyaşları içinde okudum,kalemine sağlık iyi ki varsın Cesur Yürek
Elimiel bunu beğendi.

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Elimiel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mavi'nin Olduğu yerde.
Güzel günlere olan inanç hiç bitmez.
çünkü Mavi
Umudun renk bulmuş halidir.
Üyelik tarihi
01 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Mavi'nin içinden.
Mesajlar
7.445
Seslenildi
801 Mesaj
Etiketlendi
343 Konu
Ruh Hali
Geveze
Standart Cevap: 30 Ağustos | Yılmaz Özdil
30 Ağustos 2015
8
Sen çok yaşa be ADAM
Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Seçenekler
Stil

Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj