Wilhelm Barthold, Uluğ Beg ve Zamanı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1997, 184 s.

Uluğ Beg ve Zamanı, Önsöz [IX-X], Giriş [1-2], I. Bölüm [3-11], II. Bölüm [12-37], III. Bölüm [39-72], IV. Bölüm [73-97], V. Bölüm [99-111], VI. Bölüm [113-124], VII. Bölüm [126-151], Bibliyografya [157-164 ]ve Dizin [165-184]’den oluşmaktadır.

Yazar Önsözde [IX-X] Eseri nasıl kaleme aldığı hakkında bilgi vermektedir.

Yazar Girişte [1-2] Kitabın içeriği hakkında açıklama yapmaktadır. Konunun anlaşılması için önceki devirden itibaren konuyu ele alacağını beyan etmektedir.

Yazar I. Bölümde [3-11] Cengiz Han ve onun oğlu Çağatay’ın kurduğu Çağatay Devleti hakkında genel hatlarıyla bilgi vermektedir.

Yazar II. Bölümde [12-37] Timur’un devletini kurmasını ve seferlerini ele almaktadır bunun yanı sıra Timur’un, Cengiz Han soyu ile olan ilişkisini de izah etmektedir.

Yazar III. Bölümde [39-72] Uluğ Bey’in çocukluğu ve gençliğini anlatmaktadır. Buna göre Uluğ Bey, 22 Mart 1394 yılında Sultaniye (İran)’de doğmuştur. Babası Mirza Şahruh, annesi Çağatay soyundan gelen Gevherşad Begüm’dür. Dedesi Timur ölene kadar sarayda iyi bir eğitim alan Uluğ Bey, dedesinin vefatının ardından 1409 yılına kadar babasıyla beraber Herat’ta yaşamış babasının tahta geçmesiyle Semerkand yönetimini elinde bulundurmuştur.

Yazar IV. Bölümde [73-97] Uluğ Bey’in babasının saltanatı sırasında Semerkand’taki faaliyetlerine değinmiştir. Burada Uluğ Bey’in Özbekler, Moğollar ile sıkı ilişkileri göze çarpmaktadır.

Yazar V. Bölümde [99-111] Uluğ Bey’in hâkimiyet devresinde Maveraünnehir’deki sosyal ve mimarî durum hakkında bilgi vermektedir.

Yazar VI. Bölümde [113-124] Uluğ Bey’in ilmî ve ailevî faaliyetleri hakkında bilgiler sunmaktadır. Burada, Uluğ Bey’in matematikçi, astronom, edip ve şair olduğunu anlamaktayız. Astronomi araştırmaları için Semerkand’ta kurdurduğu rasathane de önemli bir eser konumunu teşkil etmektedir. Bunun peşine kısaca aile hayatı hakkında bilgiler yer almaktadır.

Yazar VII. Bölümde [126-151] Uluğ Bey’in müstakil saltanatı hakkında bilgi vermektedir. Bu kısımda Şahruh’un ölümüyle taht kavgaları yaşandığı ve bu mücadelelerden galip çıkan Uluğ Bey’in oğluyla karşı karşıya kalması ve iki senelik kısa saltanatının ardından oğlu Abdüllatif tarafından öldürülmesi dikkat çekmektedir.

Sonuç olarak Uluğ Bey’in Türk Tarihi’nde sadece bir bilim adamı değil hükümdar olarak da önemli bir yere sahip olduğunun anlaşılması hususunda bu eser gerekli izahatı ve bilgileri okuyucuya sunmak konusunda başarılı bir konumda yer almaktadır.

Yazar: Umut Kırca, MSGSÜ Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi, İstanbul, 1 Mayıs 2020.