Evet ben babamın kızıyım, kardeşimin ablasıyım, eşimin karısıyım, oğlumun annesiyim. Evet bir canlıyım, toprak değilim, taş değilim, kadınım. Ağaç değilim, kuş değilim, çiçek değilim. Ben bir insanım. Yaradan beni onlardan ayrı yaratmış. Düşünebilme yetisi vermiş, irade ve akıl vermiş. Bundan ötürü diğer canlılardan ayırmış. Düşünerek farklılıkları görebilmeyi vermiş, fakat ben de görebiliyorum bu farklılığı maalesef, "dişi olmanın farklılığı".
Daha doğumun hemen sonrasındaki sessizlikle başlayan ayrımcılık, 'dişinin' hayatının her safhasında karşısına çıkacaktır. Gelin bir de benim hikâyemdeki bu haksızlığı ve ayrımcılığı görelim:
Anadolu'nun bir köyünde yaşayan altı çocuklu, çiftçilikle geçinen bir aileydik. Bir dönem babam maddi zorluklar nedeniyle İstanbul'a çalışmaya gitti. Bizlerle dedem ilgilendi. Dedem, erkek kardeşlerimi ilkokula yazdırdı ama biz kız torunlarını yazdırmadı. Bu ayrımcılıkla karşılaştığımda daha yedi yaşındaydım.
Abim okula gider, ben de ona bakarak heveslenirdim. Okula gitmeyi çok istiyordum, fakat dedemin inatla bu hevesin sırf kız çocuğu olduğum için görmezden gelmesine dayanamıyordum. Buna karşılık ben de tam bir yıl boyunca her fırsatta dedemin yanına gidip beni okula göndersin diye ağlıyordum. Sonunda, ağlayışlarımdan bıkarak beni okula yazdırdı. Ancak, sadece ilkokul 5'e kadar okumama izin verildi. Okul bittikten birkaç sene sonra tanımadığım, daha önce hiç görmediğim biriyle çok küçük yaşta evlendirildim. Şu anda 50 yaşındayım ve üç çocuk annesiyim. Çocuklarımın hepsine okuma hevesi aşıladım, benim yapamadıklarımı, başaramadıklarımı onlar fazlasıyla başardı. Ancak, bu bana yetmedi. Bir kadın olarak toplum ve aile hayatı içinde güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir birey olabilmek için kendimi yetiştirme ve geliştirme isteğim beni sadece ilkokul ile sınırlı kalan eğitimime devam etmeye teşvik etti. Böylece açık ilköğretime kayıt oldum. İlköğretim diplomamı alacağım ve sonra da liseye devam edeceğim.
Kadınlar!.. Kendinizi eğitin, okuyun, bilgi ve beceri edinerek güçlenin. Kocanıza, çocuklarınıza, patronunuza kendinizi ezdirmeyin. Bir çınara sarılmış yaşayan sarmaşık değil, o çınarın ta kendisi olun.



FADİME DEFTERLİ
alıntı