Gri Mor Dağlar

Yüz yüze baktığım gri-mor dağlar
Bulutlar damlayı size mi döker?
Güneşten parlayan koca kayalar
Her damlayan damla sizi mi yıkar?

Oturduğum düze oturdu kimler
Ekmeğini tuza batırdı kimler
Umutları güze götürdü kimler
Her bağlanan ilmek sizi mi sıkar?

Arkamdaki şu çam şahittir cana
Her açan yaprağı zabittir bana
Her şeyi yazdığı sabittir ama
Her yazılan kelam sizi mi yakar?

Şu yerdeki otlar titrer rüzgârdan
Gün vurur kavrulma başlar kenardan
Her medet umdukça karşı pınardan
Her dökülen damla size mi bakar?

Ardıç gölgesinde terini soğut
Kuşların üstünde verdiği öğüt
Çakının üstünü soyduğu söğüt
Her saklanan sine sizi mi takar?

Her rüzgâr estikçe şenlenir meşe
Türküsünü söyler aya, güneşe
Gök gürlerken bile duyulur neşe
Her şavkıyan şimşek size mi çakar?

Pamuksu bulutlar seyreder seni
Yıldızlar kıskanır büyük cüsseni
Kar yağar beyazlık kaplar gövdeni
Her çağlayan yürek size mi akar?

Gün olur Mecnuna olursun engel
Gün olur Kereme takarsın çengel
Gün olur Ferhat’a seslenip sen gel
Her bağlayan kaya sizden mi söker?

Büyük muhabbetim vardır büyüğe
Büyükten söz düşmez bizde küçüğe
Bin sırrı toplayıp aynı deliğe
Her ağlayan yürek sizi mi sokar?

Haykırdım bak işte duyun sesimi
Yankılar bıraksın artık peşimi
Fırlattım üstüne gam kasvetimi
Her dağlayan adım size mi çeker?

30.06.2009
Necati ŞİMŞEK
Ankara