Giderken
Umarsızca adını senin koyduğun
Bir yalnızlık büyüttüm ikimiz için sevgilim
Hani biraz geceye hani biraz hüzne benzeyen
Nasıl’da yumuk yumuk’tu elleri ah bir bilsen
Nasıl’da dilsiz ve sessiz di her göz yaşımda
Bilmediğin saatlerde nasılda sarılırdı bana
Yokluğundan başka
O gün bu gündür kimse giremedi aramıza
Daha kundakta başladı
Ömrümün suskun kalan yıllarımda yalancılığına ağlamaya
Şimdi çocuksu gülüşlerimin kırgınlığı
Tıpkı gidişine benziyor
Teni biraz Esmer veda
Yüzü biraz yazın ihanetinden çıkmış
Solgun ve yorgun Sonbahar sarısı gibi
Ve gencecik saçlarına hep bir gurbet rüzgarı değiyor bu aralar
Her bir telinde
İçimde üç harfli bir hece sol yanıma gün geçtikçe
Beni sana biraz daha rehin ediyor
Sende kalmışlığımın
Bu gün dokuzun’cu yıl dönümü
Yıkık kentimin sokaklarında
Tüm umutlarımın ışıkları sönük
Ve yüreğimin her kapısında
Yeni doğmuş bir yalnızlığın parmak izleri duruyor
Peşine düştüğüm her gece
Bütün kapılar biraz daha yüzümüze çarpıyor sesinle birlikte
Gelde anlat
Laf anlamaz bir yalnızlığa aşk’ı şimdi
Gelde anlat seni işte
Hadi seni sevmedi benide’mi hiç düşünmedi sitemlerine
Gelde cevap ver bir ölümün kıyısında dolaşır gibi
Düşlerin içinden darmadağın düşüşünü
Yara bere içinde beni öylece bırakışını
Yaramı ve dilimi dağlayışını
Gecelerin sihayına salışını
Her ağıran günü bir isyan ile karşılayaşımı
Gelde anlat şimdi ellerimle büyüttüğüm yetim bir yalnızlığa
Gözleriimin Mavisine
Cümlelerimin tüm ahalisine dudaklarımdan silinmiş ismini
Gelde anlat şimdi seni dudaklarıma nefes almadan
Gelde anlat sol yanıma
Ve beyazlayan saçımın her teline
Neyle avutursam avutayım içimdeki çocuğu her ahım’da seni soruyor işte