Maliye harcını yatırmayan ve avcılık belgesini vize ettirmeyen avcılarımızla ilgili yaptığımız hukuk mücadelesi sonucu; T.C. Kocaeli 3. Sulh Ceza Mahkemesi 01.11.2012’de “örnek oluşturacak“ bir karar verdi.

KİM HAKLI ?


Hukukta genel bir ilke vardır ; “Kanunsuz suç ve ceza
olmaz“... Yani, “kanunla suç sayılmamış bir eylem ve davranışı suç olarak nitelendirmek mümkün olmadığı gibi, hiç kimse kanunda belirtilmiş olan cezalardan başka bir ceza ile de cezalandırılamaz. (TCK. m. 2)”.

Oysa, ne yazık ki, altına Orman ve Su İşleri Bakanlığı, “ Av Yönetimi Daire Başkanı “ Sayın Cemal AKCAN’ın imzasını attığı, ekteki yazıda hukukun genel bir ilkesi çiğnenmiş olmaktadır. Yazıyı dikkatle okuyunuz, “Ne etliye, ne de sütlüye bulaşan, kıvrak bir
metin “...

Biraz hukuk bilselerdi sanırım bu metni yazmazlardı ve altına imza atmazlardı...

Sayın Süleyman YİĞİT, 17.11.2012 tarih ve 695077 başvuru sayısı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Av Yönetimi Daire Başkanlığına “Bilgi Talebi“ ile başvuruda bulunmuş ve şunu sormuştur;

“Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne sorduğum sorular
1- 31 Ocak sonuna kadar maliye harcını yatırmayan ve avcılık belgesini vize ettirmeyenlerin 1 Şubat tarihinden itibaren ava çıkmaları durumunda K.A.K. nu ve kabahatler kanununda kesin hüküm olmamasına rağmen 1 Şubattan sonra ava çıkan avcılara vize yok diye K.A.K. nun 2 maddesinin 22 bendine göre işlem yapılmakta ve ilgili madde avlanma hakkında söz etmektedir
K.A.K. nun 13 maddesi de avcılık belgelerinin Ocak ayı içerisinde vize ettirileceğini söz etmekte avcılık belgesini 31 Ocak sonuna kadar vize ettirmeyenlere avcılık belgesi yoktur hükmünde sayılacağına dair kanun, mevzuat, yönetmelik var ise tarafımıza gönderilmesi aksi takdirde yapılan ve uygulanan cezanın kanununa aykırı olduğunu çünkü K.A.K. nu açıkça avlanma izin kartı alabileceklerin avcılık belgesi sahibi olması gerektiği açık ve net olarak belirtilmiş buna karşın 1 Şubatta vize yok diye işlem yapılan avcıda avlanma izin pulu kartının olması kanuna aykırı değil midir diye sordum.”

Daire Başkanlığının bu bilgi talebini içeren e-postaya verdiği cevabın ekte olduğundan söz etmiştik...

Ne oldu peki?

Anlatalım!..

Gerek İç Anadolu Avcılık ve Yaban Hayatı Federasyonu Başkanı ve gerek Av Doğa Dergisi Editörü olarak bu konuda mağdur olan avcı dostumuz, sayın Münir ŞENOL’un “ T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Kocaeli Şube Müdürlüğü” aleyhine dava açmasını teşvik ettik, yol gösterdik.
Kendisi de bıkmadan, usanmadan, bir avcı vatandaş olarak “hakkını aradı“...

Sonunda, T.C. Kocaeli 3. Sulh Ceza Mahkemesi 01.11.2012’de “örnek oluşturacak“ bir karar verdi.

“Muteriz hakkında 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununun 5/1-2 maddesi ve 14/2 maddesi ve 14/2 maddesine muhalefet ettiğinden bahisle idari para cezası verildiği; muterize 14/2 maddesi
gereğince verilen idari para cezasına ilişkin kabahat sayılan eylemin avcılık belgesi ve avlanma izni olmadan avlananları kapsadığı, alınan bilirkişi raporuna göre muteriz 2011-2012 av dönemine ilişkin avlanma izin kartının bulunduğu ve bu iznin aynı yasa 23. maddesine göre 31/03/2013 tarihine kadar olan süreyi kapsadığı, avcılık belgesi harcının yatırılmamasının avlanma izin kartı bulunduğu için avlanmayı engellemediği, muteriz açısından harcın faiziyle ödenmesinin gerektirdiği, bu itibarla muterizin tüm evraklarının tam ve noksansız olduğu 5/1-2 maddesinin ise tespit edilen av miktarları ve avlanma süresi dışında saat 18:35’de avlanma fiili nedeniyle ceza kesildiği, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma enstitüsünden tarafından gönderilen belgede kabahat tarihi itibari ile Kocaeli ilinde güneş Türkiye saati ile 06:38’de doğup 17:50’de battığı, 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunun 2. madde 25. fıkrasında “Avlanma zamanı; Gün doğumundan bir saat öncesi ile gün batımından bir saat sonrası arasında kalan zamanı” şeklinde açıkça belirtildiği, suç tutanağına göre kabahate konu eylemin saat 18.35’de avlanma süresi içinde gerçekleştiği kanaatine varılmakla usul ve yasaya uygun bulunmayan idarenin 23/03/2012 tarih ve 2012/49 karar sayılı idari yaptırım kararı ile tahakkuk ettirilen toplam 676.00 TL idari para cezasının iptaline karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

“HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Muterizin itirazının KABULÜNE,

Davalı idare tarafından verilen 23/03/2012 tarih ve 2012/49 karar sayılı idari yaptırım kararı tutanağı ile muteriz hakkında 4915 sayılı yasa 14/2 maddesi yollaması ile 24/3 maddesi gereğince tahakkuk ettirilen 406 TL ve aynı yasa 5/1-2 maddesi gereğince tahakkuk ettirilen 270 TL idari para cezalarının İPTALİNE
Bu dosya için yapılan 5 davetiye gideri 35 TL, 2 müzakere 5.00 TL, bir keşif gideri 204,72 TL olmak üzere toplam 244,72 TL yargılama giderinin davalı idareden TAHSİLİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere karar verilmiştir. 01/11/2012.”

Bu arada “ Muteriz “ ; “ İtiraz Eden Kimse “ demektir.

“ Türk Milleti Adına Değişik İş Karar “ metni de yazımız ekindedir...
Buna hukukta ne derler bilemeyiz ama halk arasında “Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olma“ dendiğini biliriz...
Oysa, aylar öncesinden başlayarak, AV DOĞA Dergisi olarak ve özellikle yazarımız sevgili Mehmet ŞAHANKAYA bu konuya parmak basmış, ısrarla üstünde durmuş ve ilgilileri de uyarmıştık.

Dinlemediler !..

Çok değil bu kararı öğrenmeden hemen önce sevgili ŞAHANKAYA ile yaptığımız bir sohbet ve ardından gerçekleştirdiğimiz mesaj
trafiğinde şu noktalarda hemfikir olmuştuk;

“ - Avlanma Belgesini Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun ( K.A.K ) 2. maddesi, 21 bendindeki kriterlere göre düzenler ve verir.
- 4915 sayılı kanunun 22. maddesinde Avlanma hakkı, Orman ve Su İşleri Bakanlığına Avlanma İzin Ücreti yatırıldığı takdirde, kazanılır.

Yukarıdaki bu iki ana husus 4915 sayılı K.A.K’nun Orman ve Su İşleri Bakanlığına verdiği yetki ile yapılmaktadır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, her yıl “ av sezonu başlamadan önce Vergi Dairesine Ruhsat Harcı yatırmayan, avcıların Vergi Dairesine yatırdıkları harcın makbuzunu görmeden Avlanma İznini zaten vermemektedir.”

Ruhsat harcı 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre her yıl 31 Aralık’da tespit edilir ve 31 Ocak tarihine kadar ilgili Vergi Dairesinin, ilgili hesabına yatırılacaktır. Bu konu avcı mükellef ile bağlı olduğu vergi dairesi arasında direk bir ilişkidir. Konunun muhatapları onlardır.

31 Ocak’da yatırılmayan harçlar karşılığı, gecikilen süre kadar, Vergi Dairesi, avcı mükellefe faizi ile birlikte “ yani cezası ile “ bunu çıkarmakta ve tahsil etmektedir.

Vergi Dairesine zamanında yatırılmayan ruhsat harcı karşılığında, Orman ve Su İşleri Bakanlığının “ Av Sezonu “ süresinde avcıdan tahsil ettiği “ Avlanma İzin Ücreti “ ve avlanmasına izin verdiği avcının “hak kaybına“ yol açmaması gerekir.
Ayrıca, Orman ve Su İşleri Bakanlığının, bu durumda ortada bir suç olmadığı için “ cezai işlem “ yapması da yetkisi dışında ve yasal değildir.

Öte yandan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 4915 sayılı kanunun 2. maddesinin 22. bendine göre bu konuda “ cezai işlem “ uygulaması “, Avlanma Hakkı “ ile ilgilidir. Ruhsat Harcı’nın “ cezalandırılması ile ilgili değildir.
Bir avcı, “ Avlanma İzin Ücretini” ödediği takdirde, Bakanlıktan
“Avlanma Hakkını“ , o av sezonu için elde etmektedir. Av sezonunun bitimine kadar bu hakkı saklıdır.
31 Ocak tarihinden av sezonunun kapandığı tarihe kadar geçen süre içinde “ Ruhsat Harcını” yatırmamış bir avcının, “ Avlanma Hakkını “ yitirmesinin ve cezai işlemle karşılaşmasının söz konusu olmaması gerekir.

Bu arada Bakanlığın 2. madde 22. bendine göre cezai işlem uygulamaması gerekir.

En önemli husus dikkat edilirse, 4915 sayılı kanunda " cezalar " kısmında bu duruma ilişkin somut bir cezadan söz edilmemektedir. Açıkça yazılı olmayan bir suça, açıkça yazılı olmayan bir ceza kesilemez görüşündeydik.

Ruhsat harcının gecikmeli ödenmesi durumunda zaten Vergi Daireleri bunun faizi ile birlikte cezasını mükellef avcıya ödetmektedir.

Gerek 4915 sayılı Kanunda ve gerek “ Ruhsat harcı “ ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununda, bu konuda “ sarih “ bir madde yoktur. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bunu kendilerine göre yorumlamaktadır. Bizce bu yanlış bir yorumdur.
Aynen 2 + 1 konusunda yapılan yorum gibi, Bakanlık bu tür durumları kendine göre yorumlamayı uygun görmektedir.
Yukarıda da yazdığımız gibi, 4915 sayılı Kanun, Orman ve Su İşleri Bakanlığına böyle sarih bir yetki vermemiştir.”
İşte bunları konuşmuşuz, demişiz ve yazmışız !..
Tüm bunları “ illa haklı çıkmak için yazıp, söylemiyoruz “... “Aklın yolu birdir diyoruz. Yanlış ve yanlı yorumlar yapıp da avcıların canını yakmayın“ diyoruz...

Bu davada Kurum, “haklı olarak itiraz eden“ sevgili avcı dostumuz ve hakkını arayan vatandaşımız Münir ŞENOL’un mağduriyetini karşılamak zorunda kalmıştır. Peki soruyoruz; bunun Kurum nezdinde ceremesini kim veya kimler karşılayacaktır?
Sevgili Münir ŞENOL avcı kardeşimize, uğradığı haksızlığını yasal yollardan takip ettiği ve örnek bir karar alınmasına yol açtığı ve sevgili Süleyman YİĞİT avcı kardeşimize ve yazarımız sevgili Mehmet ŞAHANKAYA’ya da konuyu titizlikle takip ettikleri için teşekkür ediyoruz.

Avcılar artık haklarını her zaman yasal olarak arayacaklardır...
Biz İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu ve Av Doğa Dergisi olarak hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve avcılarımızın haklı davalarında daima yanlarında olacağız.

Bu da bir örnek olsun!..
“ Kulaklara da küpe olsun “...
Saygılarımızla.

Kamil ÜÇBAŞ
İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyon Başkanı
Av Doğa Dergisi Sahibi ve Editörü

- ALINTIDIR -