Yöneylem araştırmasının modern alanı 2. Dünya Savaşı sırasında ortay çıktı. İngiltere’de (Patrick Blackett Cecil Gordon C. H. WaddingtonOwen Wansbrough-Jones ve Frank Yates de aralarındaydı) ve ABD‘deki (George Dantzig) bilimciler lojistik ve talim çizelgelerinde daha iyi kararlar verebilmek için yollar aramaya başladılar. Savaştan sonra endüstrideki benzer problemlere uygulanmaya başladı.

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI

Blackett’in ekibi savaş çabasını amaçlayan bir dizi can alıcı analiz yaptı. Britanya sevkıyat kayıplarını indirgemek için konvoy sistemini tanıttı. Ancak savaş gemilerini kullanma ilkesine karşın ticari gemilere eşlik etmeleri genel olarak kabul edilse de konvoyların küçük ya da büyük olmasının daha iyi mi kötü mü olduğu açık değildi. Konvoylar en yavaş üyenin hızına göre yol alıyordu bu yüzden küçük konvoylar daha hızlı yol alabilirdi. Ayrıca küçük konvoyların Alman U-Bot’ları tarafından saptanmasının daha zor olacağı tartışılıyordu. Öte yandan büyük konvoylar saldıranlara karşı daha çok savaş gemisini intikal edebilecekti. Blackett’in ekibi açıkça şunu gösterdi: • Geniş konvoylar daha etkilidir

• Bir U-Bot tarafından saptanma olasılığı istatistiksel olarak konvoyun büyüklüğüne bağlı değildir

• Yavaş konvoylar daha büyük bir risk altındadırlar (hepsi düşünüldüğünde geniş konvoylar yeğlendi)

Bir diğer çalışmada Blackett’in ekibi İngiliz Hava Kuvvetleri Bombardıman Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın raporunu incelediler. Araştırma için Bombardıman Komutanlığı Almanya’dan belli bir dönem sonra bombardıman baskınından dönen tüm bombardıman uçaklarını inceledi. Alman hava savunması tarafından uğratılan tüm hasar not edildi ve en hasarlı bölgelere zırh eklenmesi önerisi getirildi. Onların -hava aracı kaybının en düşük personel kaybıyla sonuçlanmasını sağlayabilecek- mürettebatın bir kısmını kaldırma önerisi komutanlıkça reddedildi.

Araştırmaya göre bunun yerine Blackett’in ekibi hasardan tümüyle kurtulmuş bölgelerin zırhla kaplanması gibi şaşırtıcı ve kontra sezgisel bir öneri yaptı. Araştırmanın sırf Almanya’dan başarıyla geri dönebilen hava araçlarını içerdiği için önyargılı olduğuna karar verdiler. Eğer alınan isabet aracın kaybına yol açıyorsa hasarsız bölgeler yaşamsal alanlar olmalıydı.


Almanlar hava savunmasını Kammhuber Hattı’nda birleştirdiğinde İngiliz Hava Kuvvetleri bombardıman uçaklarının kara kontrol tertibatının hedefindeki bireysel hücrelerine uçan gece savaşçılarını basabilecekleri bir bombardıman uçağı akımına doğru uçtukları fark edildi. Geriye İngiliz Hava Kuvvetleri’nin kaybını en aza indirgeme amacıyla bombardıman uçaklarının ne kadar yakın uçmaları gerektiğini ölçmek için çarpışmalardan kaynaklanan istatistiksel kaybı gece savaşçılarının istatistiksel kaybına karşı hesaplamak kalmıştı