Farz-ı muhal ki; bir düşmanınızla dövüşüyorsunuz. Bir dostunuz yetişti, bir darbede onu tesirsiz bıraktı ve siz kurtuldunuz.
İbtilâ işte bu dostunuz gibidir.
Ruh nefisle mücadele ve münâkaşa halinde iken, Allah-u Teâlâ nefse bir ibtilâ verir, nefis o darbe altında bocalayıp inlerken ruh kurtulmuş olur.
Yani ruh, düşmanı olan nefsin elinden ibtilâ ile kurtulur.
İbtilâ bu kadar değerlidir, daha doğrusu Allah-u Teâlâ’nın büyük bir ikramıdır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde:
“Allah kime hayır dilerse onu musibete uğratır.” buyuruyor. (Buhâri)
Herkes ateş olarak görür, içindeki nuru dilediğine gösterir.
O’nun her taksimi güzeldir.
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde de şöyle buyuruyorlar:
“Erkek olsun, kadın olsun bir mümin Allah’ına günahsız, tertemiz kavuşuncaya kadar; başından, çoluk-çocuğundan, malından ibtilâ eksik olmaz.” (Tirmizî)
(...) kaza ve kaderden gelen her silleye her cefaya razı olmamız gerekir.
(Alıntıdır-Derleme)

Asrevya

Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu
Cefanın Sırrı
22 Şubat 2015
- Paylaş
- Share this post on
Digg
Del.icio.us
Technorati
Twitter
Değeri değere değen kavrar.
Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.