Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

  • Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan
  • 1
  • 2
Seçenekler
Seçenekler
Stil
Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu

Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller

18 Şubat 2017
11





SERBEST FETAL DNA ANALİZİ (cffDNA)
ANNE KANINDA DNA TESTİ İLE GEBELİKTE DOWN SENDROMU KROMOZOM TARAMASI VE TEŞHİSİ

Günümüzde gebelikte bebekte Down sendromu (trizomi 21) taraması neredeyse rutin olarak yapılmaktadır. Bu amaçla anneden kan tahlili (ikili test, üçlü test, dörtlü test) yapılarak bebekte Down sendromu olma riskinin yüksek olup olmadığı değerlendirilir, bu tahlillere halk arasında zeka testi adı verilir. Eğer risk yüksek çıkarsa Down sendromu (ve trizomi 13, 18) teşhisini kesinleştirmek için amniyosentez (anne karnından su alınması) uygulanır. Amniyosentez işleminin nadir de olsa bazı riskleri mevcuttur bu nedenle risk taşımayan bir yöntemle teşhisi kesinleştirmenin çareleri araştırılmıştır. Anne kanında serbest fetal DNA incelenmesi (maternal kanda serbest fetal dna analizi) bu amaçla geliştirilmiştir yani amaç amniyosentez veya cvs, kordosentez gibi invaziv işlemleri uygulamamaktır. Bu nedenle cffDNA çalışılması non-invasiv prenatal test (NIPT) olarak adlandırılır.




Serbest Fetal DNA nedir?
(Serbest fetal DNA = cffDNA= Cell free fetal DNA)
Serbest fetal DNA gebelik sırasında plasentadan anne kanına geçen ve hücre içerisinde bulunmayan serbest olarak saptanan genetik materyaldir. Anne kanında fetusa ait intakt hücreler de saptanabilir ancak bunlar çok nadirdir ve genetik inceleme için kullanışlı değildir. Anne kanında bebeğe ait hücrelerin yıllarca kalabileceği bildirilmiştir, bir araştırmada 27 yıl önceki gebeliğe ait hücreler saptanmıştır. Anne kanında fetal DNA ilk defa Lo YM ve arkadaşları tarafından 1997 yılında gösterilmiştir .

Anne kanında fetusa ait serbest genetik materyal DNA ve RNA şeklinde olabilir. DNA'nın esas kaynağının plasentadaki sitsityotrofoblastların apopitozu olduğu düşünülmektedir . Serbest DNA plasenta kaynaklı olduğundan plasental mozaizm ve fetoplasental uyumsuzluklar yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçlara neden olabilir nadiren. Benzer şekilde mozaik trizomi durumlarında da tanı yanıltıcı olabilir.

Serbest fetal DNA gebelikte nadiren 5. hafta (son adete göre) kadar erken dönemde saptanabilse de genellikle 9. haftadan sonra saptanabilmektedir . Fetal kan dolaşımı başlamadan önce anne kanında serbest DNA saptanması bunun trofoblastlar kaynaklı olduğunu düşündürmektedir. Anne kanında serbest fetal DNA'nın yarı ömrü dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa saptanmıştır . Bu nedenle doğumdan yaklaşık 2 saat sonra anne kanında saptanamadığı bildirilmişir.

İlk trimesterin sonlarında anne plazmasındaki total DNA'nın yaklaşık %10-15'i fetal DNA'dan oluşurken gebeliğin son aylarında bu oran artar ve %50'yi bulur. Anne kilosu arttıkça fetal DNA konsantrasyonunun azaldığı saptanmıştır. Lo ve ark. anne kanındaki serbest DNA'nın %2-6'sını fetal serbest DNA'nın oluşturduğunu saptamıştır. Serbest RNA yarı ömrü de dakikalarla ölçülebilecek kadar kısa bulunmuştur ancak gebelik ayları boyunca daha stabil bir konsantrasyonda saptandığı bildirilmiştir (kaynak).

Prenatal tarama amacıyla serbest fetal DNA testi:
(ACOG, Committee Opinion, 2012)
- Serbest fetal DNA rutin bir tarama testi olarak kullanılmamalıdır. Aile bilgilendirilerek önerilen ek bir tarama testi olarak kullanılabilir.
- cffDNA günümüzde kullanılan tarama testlerine yüksek doğruluk oranı olan bir alternatifdir ancak rutin uygulanamayacak kadar pahalıdır bu nedenle günümüzde kullanılan tarama testlerine (ikili, üçlü, dörtlü test) devam edilmelidir.
- Düşük risk grubuna ve çoğul gebeliklere önerilmemelidir çünkü bu gruplarda yeterince değerlendirme yapılmamıştır.
- Test sonucunun negatif yani normal gelmesi bebeğin tamamen normal olduğunu garanti ettirmez, bu şekilde bilgi verimelidir aileye.
- Test sonucunun pozitif gelmesi (bebeğin trizomi olabileceğini bildirmesi) durumunda kesin tanı için genetik danışma ve amniyosentez, cvs gibi invaziv testler önerilmelidir.
- Test yalnızca yaygın bilinen trizomiler (21, 13, 18) hakkında bilgi verir. Diğer genetik hastalıklar hakkında bilgi veremez. Aile bilgilendirilirken bu konu da belirtilmelidir.
- Serbest fetal DNA testi uygulanmadan önce genetik hastalıklar açısından aile hikayesi alınmalıdır ki gerekirse genetik hastalıklar açısından diğer testler uygulanabilsin.
- Eğer ultrasonografide bebeğe ait yapısal anomali saptanmışsa amniyosentez gibi invaziv testler önerilmelidir çünkü cffDNA sadece trizomileri belirleyebilir.
- Serbest fetal DNA testi amniyosentez gibi invaziv testler kadar doğru ve kesin sonuç veremez. Bu açıdan bu testlerin yerini alamamıştır ancak alternatif bir seçenektir.
- Aşağıdaki listede belirtilen endikasyonlarda yüksek risk grubuna tarama testi olarak önerilebilir. Down sendromlu bebekleri %98-99 sensitivite ile belirleyecektir (%0.5 yanlış pozitiflik oranı ile).

Serbest fetal DNA testinin önerildiği durumlar:
(ACOG, Committee Opinion, 2012)
- Doğumda anne yaşının 35 veya üzerinde olacağı gebelikler
- Ultrasonografide fetal "anoploidi" bulguları izlenmesi
- Daha önce trizomili gebelik öyküsü
- İkili, üçlü, dörtlü tarama testlerinde yüksek risk saptanması
- Ebeveynlerde trizomi 21 veya 13 artmış riski ile birlikte dengeli robertsonian translokasyon saptanması

Serbest fetal DNA'nın trizomiler dışında kullanılabileceği alanlar:
- Annede X-linked hatsalıkların varlığı durumunda bebeğin cinsiyetinin gebeliğin erken haftalarında saptanması için kullanılabilir. Diğer yöntemlerle cinsiyet daha geç haftalarda saptanacaktır ve invaziv yöntemlerde düşük riski olacaktır. Duchenne müskuler distrofi ve hemofili en yaygın x-linked hastalıklardır. Bu hastalıklar erkek bebeklerde belirgin olur çünkü tek bir tane X kromozomu vardır ve hastalıklı X kromozomunu kompanse edecek ikinci X kromozomu mevcut değildir.
- Kalıtımsal hastalıklar açısından riskli ailelerde genetik çalışma için cffDNA analizi yapılabilir.
- Rh faktör taraması amacıyla kullanılabilir. Maliyet yüksekliği nedeniyle bu amaçla rutin kullanılmamaktadır ancak immunizasyon durumunda kullanılabilir.
- Bazı araştırmalarda cffDNA'nın preeklampsi gelişecek gebeliklerde daha yüksek konsantrasyonda saptandığı bildirilmiştir. Preeklampsiyi öngörmede kullanılabileceği bildirilmiştir. (kaynak 1, 2)
- Bu yöntemle hamileliğin çok erken haftalarında (4.-5. haftalar) bebeğin cinsiyetinin belirlenebilir olması cinsiyet seçerek küretaj-düşük işlemlerine sebep olabilir. Bu açıdan etik tartışmalar meydana gelmiştir.

Yanlış negatiflik durumları:
- Yeterli DNA materyalinin elde edilememesi
- cffDNA miktarının kişiler arasında farklılık gösterebilmesi ve yeterli miktarda bulunamaması.

Yanlış pozitiflik durumları:
- Kontaminasyom
- Tespit edilmemiş vanishing-twin sendromu
- Plasental mozaizm
- Maternal mozaizm

Test için alınan kan örneklerinin yaklaşık %2-5 kadarında sonuç elde edilememektedir. Bu durumda tekrar kan alınarak analize gönderilmesi gerekir. Bu durumun olabileceği en baştan hasta bilgilendirilirken anlatılmalıdır.

Anne kanında serbest fetal DNA analizinin ilerleyen yıllarda kullanım alanının genişleyeceği ve sensitivitesinin artacağına kesin gözüyle bakılmaktadır, yüksek ihtimalle invaziv testlerin yerini tamamen alacaktır ve tarama değil tanı amacıyla kullanılacaktır. İleri yıllarda sensitivitesi yüksek tarama testlerinin ucuzlayarak yaygınlaşması önemli faydalar sağlayacaktır çünkü günümüzde yapılan prenatal tarama testleri ile down sendromlu bebeklerin yaklaşık %15-20'si saptanamamaktadır (tarama testi sonucu normal geldiği için), ayrıca yüksek risk nedeniyle amniyosentez uygulanan her 20 gebeden 1'inde down sendromlu bebek saptanmaktadır, 19 gebe gerekiz invaziv girişime maruz kalmaktadır.

Prenatest®, Nifty®, Maternit 21®, Verifi®, Harmony® Panorama® gibi isimlerle piyasada bulunmaktadır. Bu testlerin henüz piyasa fiyatı yüksek olmakla beraber ilerleyen yıllarda maliyeti ve fiyatı düşecektir.






Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu
Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller
18 Şubat 2017
12



GEBELİKTE ŞEKERLİ SU TESTİ (HAMİLELİKTE GLUKOZ YÜKLEME TESTİ)

50 gr glukoz yükleme testi - 100gr oral glukoz testi (Şekerli Su Testi)


24-28. haftalar arasında gestasyonel diabet (gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı) taraması amacıyla 50 gr glukoz yükleme testi yapılır. Test aç veya tok olarak uygulanabilir. Test aşırı obezite, iri bebek bebek öyküsü, birinci derece akrabalarda veya daha önceki gebeliklerde gestasyonel diabet (gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı) öyküsü gibi risk faktörlerinin varlığı durumunda daha erken dönemde ilk muayenede yapılmalıdır. Bu risk faktörlerini taşıyan gebelerde, test sonuçları normal bile olsa 24-28. haftalarda tekrar edilmelidir.

5O gr glukoz yükleme test sonucu 130 yada 140 dan yüksekse 3 saatlik 100 gr oral glukoz testi yapılır. OGTT için gebe üç gün 300gr karbohidrat içeren beslenme programına alınır. Kişi bu dönemde normal günlük aktivitesine devam etmelidir.Üçüncü gün akşamından sonra 12 saatlik açlığı takiben sabah 0. dakika kanı alındıktan sonra 100gr glukoz 5 dakika içinde içilir. Daha sonra birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde glukoz (kan şekeri) için kan örneği alınır.

Açlıkta > 95 mg/dl
1.saattte> 180 mg/dl
2.saatte> 155 mg/dl
3.saatte> 140 mg/dl

Buradaki 4 değerden 2 veya daha fazlası anormal ise gestasyonel diabet (gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı) tanısı konulur. Tek değerin yüksek olması durumunda ise testin bir ay sonra tekrar edilmesi önerilir. 50 gram şeker yükleme test sonucunun 190 mg/dl’den yüksek olduğu durumlarda 100gr OGTT yapılmasına gerek kalmadan açlık glukoz düzeyine bakılması yeterli olacaktır. Eğer açlık kan glukozu 95mg/dl’nin üzerinde tespit edilirse gebe gestasyonel diabet olarak değerlendirilerek tedaviye başlanılır.

Not: Çeşitli kaynaklarda glikoz, glukoz veya glükoz şeklinde geçse de TDK'ya göre doğru yazılışı glikoz.



Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu
Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller
18 Şubat 2017
13


NST (NONSTRES TEST)
Bebeğin kalp atışlarının seyrini ve kalp atışlarının bebek hareketleriyle, varsa kasılmalarla olan ilişkisini gözlemlememize yarayan testtir. Bu teslerden en yaygın kullanılanı NST'dir.

Bu gözleme göre fetusun normal ya da sıkıntı (distres) halinde olduğu anlamaya çalışılır. NST fetusun iyilik halinin saptanması için yapılan testlerden birisidir. Fetusun iyilik halini saptamak için yapılan diğer testler ultrason, amnion sıvısının ölçümü, doppler ölçümleri, biyofizik profil, OCT gibi testlerdir.

Prop olarak adlandırılan ve gebenin karnı üzerine sabitlenen iki ucu vardır. Proplardan biri rahmin kasılmalarını diğeri ise bebeğin kalp seslerini algılar. Algılanan kasılmalar ve kalp sesleri cihaz tarafından bir grafik kağıt üzerine aktarılır. Test sırasında annenin sol yana yatar pozisyonda olması rahime kan akımını arttıracağı için gereklidir.

Yaklaşık 20 dakika süren bu işlem sırasında gebelerden bebeklerin her hareketlerini hissettiklerinde ellerine verilen küçük bir butona basmaları istenir. Böylelikle bebeğin kalp atım hızı ve reaktivitesi (atım hızındaki değişkenlikleri), rahimdeki kasılmalar ve bebeğin kalbinin bu kasılmalara verdiği cevaplar hekim tarafından değerlendirilerek bebeğin sağlığı hakkında dolaylı bir bilgi elde edilmiş olur.

Riski olmayan gebeliklerde NST uygulamasının 36. gebelik haftasından sonra haftada bir, 40. gebelik haftasından sonra ise 2-3 günde bir tekrarlanması önerilir. NST işlemi öncesi annenin karbonhidrattan zengin diyetle karnını doyurarak tok olması önerilir. 28 haftadan küçük fetuslarda NST yapılmaz çünkü fetus henüz bu tür tepkiler verecek kadar gelişmemiştir. Fetusun uykuda olması da testi yanlış nagatif gösterebilir.

Fetusun iyilik halinin NST ya da diğer yöntemlerle değerlendirilmesi gereken durumlar:
- Fetal hareketlerin az hisedilmesi
- Erken membran rüptürü (Suların erken gelmesi)
- Amnion sıvısının az ya da fazla olması
- IUGR (Fetusta gerlişme geriliği)
- Günaşımı
- İzoimmnunizasyon (Kan uyuşmazlığı)
- Fetal anomaliler
- Çoğul gebelikler
- Anormal ya da irregüler fetal kalp atımları
- Hipertansiyon
- Diyabet
- Böbrek hastalıkları
- Kollojen doku hastalıkları
- Kalp hastalıkları
- Tirotoksikoz (Guatr testlerinde bozukluk)
- Hemoglobinopatiler
- Anemi

Bütün testlerde olduğu gibi NST'nin de hata payları vardır. NST'nin reaktif (iyi sonuçlu) olması nonreaktif (kötü sonuçlu) olmasından daha güvenilir bir bulgudur. NST'de reaktif yani iyi sonuç alındığında güvenilirlik %95'ir yani fetus %95 olasılıkla gerçekten iyi durumdadır. Fakat NST non-reaktif yani kötü sonuç verdiğinde fetusun gerçekten kötü (sıkıntı, fetal distres) durumunda olma oranı %40'dır.

REAKTİF NST
NST'de 20 dakika süresinde fetusun kalp atımlarında en az 2 kere 15 atımlık ve 15 saniye süren hızlanmalar oluyorsa bu test reaktif yani iyi olarak değerlendirilir. 20 dakika süresince fetusun kalp atımında bu şekilde 2 defa hızlanma olmazsa test 40 dakikaya uzatılır. Bu ikinci 20 dakikada da fetus kalp atımlarında 2 defa hızlanma olmazsa test non-reaktif yani kötü olarak değerlendirilir. NST sonucunun reaktif yani iyi olarak değerlendirilmesi fetusun 1 hafta süreyle yüksek olasılıkla iyi durumda olacağını gösterir.

NON-REAKTİF NST
Yukarıda anlatıldığı şekilde non-reaktif yani kötü sonuçlu olduğuna karar verilen test sonucunda fetusun kesin olarak kötü yani sıkıntılı durumda olduğu söylenemez. Non-reaktif NST'nin güvenilirliği düşüktür. Bu yüzden daha ileri testler ile fetus tekrar değerlendirilir. Bunun için kontraksiyon stres testi (CST, OCT), biyofizik profil, doppler, ultrason gibi testler kullanılır.

DESELERATİF NST
NST çizelgesinde fetusun kalp atımlarında saptanan yavaşlamalardır. Fetusun sıkıntı (fetal distres) halinde olabileceğini düşündürür. Erken deselerasyon, geç deselerasyon ve değişken deselerasyon olmak üzere 3 çeşit deselerasyon varıdır. Erken deselerasyonlar NST'de izlenen kontraksiyonlardan (rahimdeki kasılmalardan) hemen önce oluşan deselerasyonlardır ve fetusun kafasının sıkışması sonucu oluşurlar, önemsiz deselerasyonlardır, fetusun sıkıntı halinde olduğu anlamına gelmez. Değişken deselerasyonlar ise kontraksiyonlardan bağımsız olarak meydana gelirler ve kordon sıkışması sonucu oluşurlar bu yüzden önemli deselerasyonlardır. Geç deselerasyonlar kontraksiyonlardan hemen sonra meydana gelirler ve plasentanın yetmezliğinden kaynaklanırlar, fetusun sıkıntı halinde olduğuna (fetal distres) işaret eder. Deselerasyonların çok şiddetli olduğu durumlarda acil sezaryen gerekebilir.

Deselerasyon nedenleri:
- Plasental yetmezlik
- Kordon basısı
- Baş basısı
- Uterin hiperaktivite
- Annede hipotansiyon
- Epidural, spinal anestezi
- Dekolman plasenta
- Eklampsi nöbeti

FETAL TAŞİKARDİ

NST çizelgesinde fetusun kalp atımının 160 /dk 'nın üzerinde seyretmesidir. 160-180 arası hafif taşikardi, 180-200 arası orta, 200'ün üstü şiddetli taşikardi olarak adlandırılır. Sebepleri:
- Annede yüksek ateş en sık sebeptir.
- Koryoamniyonit (Gebelik zarlarının iltihabı)
- Feta hipoksinin erken dönemleri, fetal distres
- Annede hipertroidizm
- Annede ve fetusta anemi
- Parasempatolitik etkisi olan ilaçlar: Ör: Atropin, hidroksizin
- Sempatomimetik etkisi olan ilaçlar: Ritodrin, terbutalin (preterm eylem tedavisinde kullanılır.)
- Fetusta kalp yetmezliği ya da başka bir kalp patolojisi
- Prematurite

FETAL BRADİKARDİ

Fetal kalp atımının 110 atım/dk altında olmasıdır. Sebepleri:
- Fetal baş basısı en sık sebeptir
- Fetal kalp bloğu
- Maternal hipotermi
- Fetal distres
- Anneye genel anestezi verilmesi

SİNÜZOİDAL TRASE
Düzenli sinüs dalgaları şeklinde oluşan trasedir, Nedenleri:
- Ciddi anemi
- Ciddi fetal hipoksi ve fetal distres
- Rh Rh etkileşmesi
- Fetomaternal kanama
- TTTS
- Kordon basısı



Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu
Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller
18 Şubat 2017
14



KONTRAKSİYON STRES TESTİ (CST) (OCT)
Kontraksiyon stress testi (Contraction stress test - CST) (Oksitosin challenge test - OCT)


Bu test ile anne rahminde oluşturulan kasılmalara fetusun verdiği cevaplar değerlendirilir. Rahimde (uterusta) oluşturulan kasılmalarla doğum sırasında oluşacak sancılar taklit edilmeye çalışılır. Doğuma yakın haftalarda yapılır, erken haftalarda yapılmaz çünkü yaratılan sancılar erken doğuma sebep olabilir. NST'nin nonreaktif (fetusta sıkıntı şüphesi) olduğu durumlarda OCT testi ile fetus tekrar değerlendirilir.

Anne rahmindeki kasılmaları oluşturmak için serum içerisinde oksitosin hormonu (suni sancı) verilir ya da meme ucu uyarılarak da kasılmalar oluşturulabilir. Anne karnına NST aleti (kardiyotokograf) bağlanarak kağıt üzerinde oluşan kasılmalar ve bu kasılmalara bebeğin kalp atışlarının verdiği cevaplar izlenir. Efektif kasılmalar oluştuktan sonra yani kasılmalr 10 dakikada 3 tane olacak kadar sıklaştıktan sonra bebeğin kalp atımları bu kasılmaların en az yarısında yavaşlıyorsa (geç deselere oluyorsa) OCT testi pozitiftir denir, bu fetusta sıkıntı yani fetal distress halini düşündürür. Bu durumda çoğunlukla fetusun normal doğum sırasında oluşacak kasılmalara da aynı şekilde cevap vereceği yani kalp atımının yavaşlayacağı düşünülür ve bu yüzden sezaryene karar verilir. Test sırasında oluşan kasılmalara karşın fetusun kalp atımları yavaşlamıyorsa OCT negatif olarak kabul edilir, bu fetusun sıkıntıda olmadığını rahim içerisinde iyi durumda olduğunu gösterir.

Negatif bir CST ‘i takiben bir hafta içinde fetal ölüm oranı % 0.1 ‘in altındadır. Bir çalışmada 1337 riskli gebelikte sadece bir ölüm olduğu belirtilmiş.

Aşağıdaki durumlarda CST yapılamaz:
- Klasik sezeryan ya da myomektomi ameliyatı geçirmiş hastalar
- Plasenta previa (Bebeğimn eşinin önde olması)
- Plasenta dekolmanı (Bebeğin eşinin erken ayrılması)
- Erken doğum tehtidi
- Çoğul gebelik
- Servikal (rahim ağzında) yetmezlik olanlar

CST Değerlendirilmesi - Özet:
Nonreaktif: Test sırasında akselarasyon (fetusun kalp atımlarında hızlanma) olmaması
Reaktif: Test sırasında akselarasyonların izlenmesi
Negatif: Geç deselarasyon olmaması (10 dakikada en az 3 kontraksiyon olduğu halde)
Pozitif: Kontraksiyonların yarısından fazlasında belirgin kalıcı ve tekrarlayan geç deselerasyonların olması
Kuşkulu: Kalıcı olmayan ve tekrarlanmayan geç deselerasyonlar
Hiperstimülasyon: 10 dakikada 5 den fazla ve 90 saniyeden uzun süren kontraksiyon varlığında geç deselerasyon olması
Yetersiz: Test sırasında uterus kontrakisyonlarının (kasılmaların) elde edilememesi

Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu
Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller
18 Şubat 2017
15


BİYOFİZİK PROFİL (BPP)
Biyofizik profil (BPP) fetusun iyilik halinin saptanmaı için yapılan testlerden birisidir. Fetusun iyilik halini saptamak için yapılan diğer testler ultrason, amnion sıvısının ölçümü, doppler ölçümleri, NST, OCT gibi testlerdir. Bu testler fetusun distress yani sıkıntı halinde olup olmadığını ve rahim içerisindeki durumunu anlamak için yapılır. Bu testlerin sonucuna göre gebeliğin devamına ya da sonlandırılmasına karar vermek gerekebilir.

Biyofizik profil için NST çekilir ve 30 dakika süre ile ultrason yapılır. Ultrasonda bebeğin hareketleri, kas tonusu, solunumu ve amnion sıvısı miktarı değerlendirilir.

Fetusun iyilik halinin değerlendirilmesi gereken durumlar:
- Fetal hareketlerin az hisedilmesi
- Erken membran rüptürü (Suların erken gelmesi)
- Amnion sıvısının az ya da fazla olması
- IUGR (Fetusta gerlişme geriliği)
- Günaşımı
- İzoimmnunizasyon (Kan uyuşmazlığı)
- Fetal anomaliler
- Çoğul gebelikler
- Anormal ya da düzensiz fetal kalp atımları
- Hipertansiyon
- Diyabet
- Böbrek hastalıkları
- Kollojen doku hastalıkları
- Kalp hastalıkları
- Tirotoksikoz (Guatr testlerinde bozukluk)
- Hemoglobinopatiler
- Anemi


Biyofizik profil kriterleri:
NST (Non stress test): Reaktif ise 2 puan, değilse 0 puan alır.
Fetusun solunum hareketleri: 30 dakikadqa 3 tane solunum hareketi varsa 2 puan, yoksa 0 puan alır.
Fetusun tonusu: Fetusun kollarını ve omurgasını açması ile anlaşılır ve 2 puan alır.
Amnion sıvısı volümü: 50'den fazla ise 2 puan alır.
Fetusun hareketleri: 30 dakikada 2 ya da daha fazla hareket yapması 2 puan alır.

Bu kriterlere bakılarak her bir kriter için 0 ya da 2 puan verilir ve toplam 8 ya da daha fazla ise fetusun durumu iyi olarak değerlendirilir. 6 ve altında puan alınan durumlarda fetusta bir sıkıntı hali olabilir.

Biyofizik profili etkileyebilecek etkenler:
- Bu kriterler biyofizik profili etkileyerek testin normalden düşük puan almasına sebep olabilir.
- Annenin sedasyon yapıcı (sakinleştirici) ilaç kullanması
- İndometazin kullanması
- Sigara
- Annenin kan şekerinin düşmesi
- Bebeğin akciğer gelişimi amacıyla anneye steroid yapılması
- Annenşn eksiye edici ilaç (teofilin) kullanması
- Annenin kokain kullanması





Meltem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Aralık 2014
Mesajlar
11.145
Seslenildi
2190 Mesaj
Etiketlendi
310 Konu
Standart Cevap: Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler. Gebelikte (Hamilelikte) Yapılan Testler ve Tahliller
18 Şubat 2017
16




AMNİYON SIVISI ÖLÇÜMÜ (ASİ ÖLÇÜMÜ)
Amniyon Sıvısı ölçümü (Amniyotik sıvı indeksi - ASİ) (AFI)
Amniyotik sıvı völümü (ASV)


Amniyon sıvısı bebeğin içinde bulunduğu sıvıdır. Bazı durumlarda fazlalaşırken, bazı durumlarda azaldığı izlenir. Ultrasonla anne karnından yapılan ölçümlerle amniyon sıvı indeksi yani amniyon sıvısının miktarı belirlenir. Anne karnından uterusun 4 köşesindeki amniyon sıvısı miktarı ölçülür ve toplamı alınır. Toplam ASİ miktarı 5 cm ve altında ise anormal, 5-8 cm arasında ise azalmış kabul edilir. 250'den fazla olması ise fazla (polihidramnios) olarak değerlendirilir.


Term bir gebelikte ortalama miktarı 4000 ml kadardır ve bunun 2800 ml’si fetusta , 400 ml ‘si plasentada ve 800 ml’si amnion sıvısıdır. Ortalama hacim gebeliğin 16. haftasında 200 ml iken 3.trimesterde 1000 ml ‘ye ulaşır ve 38.haftadan sonra haftada ortalama 150 ml olmak üzere giderek azalır.

ASİ fetal iyilik halinin kronik bir belirtecidir. Kronik hipoksi sırasında, fetal kan akımının yeniden dağılımına bağlı olarak (santralizasyon), fetal böbreğin kan akımı düşer , fetal idrar oluşumu azalır ve zamanla oligohidroamnioz (suyun azalması) gelişir.
  • Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan
  • 1
  • 2
Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Seçenekler
Stil

Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj