ne içerden, ne dışarıdan silinmez
buğu, ki, beynimde
kesildi hızı, yavaşladı hayat
söz bitti; yol gibi, deniz gibi
geldi bağbozumu mevsimi
say dur aynı abaküs gece
eksilmez içimde
hangi çeşmeye dayasam ağzımı
sus / susuz (um)…
döner gelir güneş / dünya durmaz
esirger gözlerini
yüzüme ışığı değmez
güneyde mavimi çalıyor, gizlice sızan biri
bana kalan, kuzeydeki kara iklimi
oku oku, aynı sancılı satırları var mektubun
çığırtısı bitmez; yaşamadan eskiyen dünlerin
bu gidişle böyle
hevesi kursağında kalacak bugünlerin…
bilirim, hakkı üçtür cemrenin
şubattır kıyımdaki dalganın çakal sesleri / korkutur
pusmuş sardunyamın tomurcuğu
yoktur eski vakur duruşu
ormanın şakımayan kuşları
duruyor dallarda tazelenmeyen sesleri
sessiz harflerle sürmüyor senfoni
geceye sürmelenmiş sıkı sıkı
açmayacak gözlerini gökkuşağı
ilandaki kayıp gibi
kerbelâ /uzak dönme ihtimâli
bir tek kalem bilir ahvâli
bilmez insan, insanın hâlini
herkes ayrı bir kara kutu
Üyelik tarihi
17 Mart 2015
Mesajlar
5.630
Seslenildi
256 Mesaj
Etiketlendi
22 Konu
Kara kutu
22 Nisan 2015
- Paylaş
- Share this post on
- Digg
- Del.icio.us
- Technorati