Vücudumuzdaki sistem ve dokuların sağlıklı ve düzenli işleyebilmesi için ihtiyaç duyulan besin unsurları, protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, madensel maddeler ve suyun belirli miktarlarda ve en fazla özenle hazırlanmış yemekler bile, gelişigüzel zamanlarda, çeşit ve oranlarına dikkat edilmeksizin, yeterli miktarlardan fazla alınırsa, vücuda istenilen yararı sağlamaz. Bu bakımdan, beslenme ilkeleri, yalnızca, besinleri tanımak ve yiyecek hazırlamada çeşitli kuramsal bilgileri edinmek değil, bu bilgilerin en iyi şekilde uygulanmasını ve yiyecek maddelerinden en iyi şekilde yararlanma bilincine sahip olunmasını gerektirmektedir.

Bu nedenle, değişik yiyecek maddelerinin içerdikleri besin unsurlarına ve vücudun günlük ihtiyacına göre, yeterli miktarları ve birbirini tamamlayacak şekilde düzenlenen çeşitleri gözönünde bulundurarak, mönü "yemek listesi" ve öğün "yemek zama-nı"nm tespit edilmesine aynı oranda önem verilmelidir.

ÖĞÜN

İnsanların beslenmelerini bir düzen içinde gerçekleştirmeleri gerekir. Besin maddelerinin yenilme zamanlarındaki belirsizlik ve düzensizlik, yetersiz ve dengesiz beslenmenin ilk nedenlerinden birisidir. Vücudun bu maddelere olan ihtiyacı, açlık dediğimiz olayla anlaşılmaktadır. Açlık, alman besin maddelerinin sindirilmiş olduğu ve yeni besin maddelerine ihtiyaç duyulduğunu bildiren doğal bir işarettir. Bir yönde, öğün kavramı, doğal bir olay olan açlık duygusu ile belirlenmekte ve çeşitli alışkanlıklarla koşullanmaktadır. Bugün, sindirim organlarının etkinlikleri ve belirli yiyecek maddelerinin sindirilme süreleri etraflıca tespit edilmiştir.

Normal bir insanın, normal koşullar altında, 3-5 saatte proteinli yemekleri, 1-3 saatte karbonhidratlı yemekleri ve 4-6 saatte yağlı yemekleri sindirdiği ve arta kalanı vücuttan attığı anlaşılmıştır. Yemek zamanlarını, ortalama olarak altışar saatlik aralarla tespit etmek mümkündür. Bununla birlikte, yemek zamanlarının belirlenmesinde, çeşitli hayat şartları ve alışkanlıkların mide salgıları üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu konuda önemli olan, yemek saatlerinde düzeni koruma duyarlığıdır.

Görülüyor ki, sindirim fonksiyonunu tamamlayan midenin yeniden çalışmaya hazır olduğunu belirleyen salgılar, açlık duygusunu oluşturmakta ve yemek zamanını belirlemektedir. Ancak, açlık duygusu, her zaman vücudun gerçek besin ihtiyacının bir belirtisi sayılmamalıdır. Zira, çeşitli nedenlerle açlık duygusunun her oluşumunda veya başka sebeplerle, gelişigüzel besin maddelerinin, alınması, vücut için gerekli besin unsurları üzerinde durulmasını engelleyecek ve gerçek bir yarar sağlamayacaktır.
Düzensiz zamanlarda alman besin maddeleri, sindirilme imkânı bulmayacağı, dolayısıyla vücuda bir yarar sağlamayacağı gibi, mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını engelleyerek de zararlı olur. Yiyeceklerin sin-dirilmemesi halinde besin maddelerinin besleyici özelliklerinden söz edilebilmesi mümkün değildir.

Çeşitli araştırma ve alışkanlıklar, günlük beslenmede üç ana öğün zamanı belirlemiştir.. Bunlar, sabah, öğle ve akşam zamanlarıdır. Vücudun günlük beslenme ihtiyacının bütününü, bu üç zaman kesimine bölerek, her zaman kesimi içinde alınacak besin maddelerinin öğün başına düşen miktarı hesaplanabilir. Bununla birlikte, insanların yaşları, cinsleri, özellikleri, günlük etkinlik ve uğraşları göz önünde bulundurularak, sabah, öğle ve akşam öğünlerine düşen besin maddeleri oranı, genel olarak, aşağıdaki şekilde öngörülmüştür:

• Sabah öğünlerinde günlük besin ihtiyacı %25
• Öğle öğünlerinde %40
• Akşam öğünlerinde %35

Vücudumuzun sağlığı, bütün öğün zamanlarına gereken önemin verilmesini ve her üç öğün zamanında da, temel besin unsurları içeren yiyecek maddelerinden en az birinin bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır.

Bir insan vücudu çocukluk, hamilelik, ağır çalışma, diyet gibi özel durumlar dışında, ortalama olarak günde 44 gram protein, 100 gram karbonhidrat, 25 gram yağ, 15 gram tuz, 3 gram potasyum, 600 gram fosfor, 350 gram magnezyum, 9 miligram demir, 200-800 miligram kalsiyum, vücut ağırlığının beher kilosu başına 1 mikrogram iyot, 10-15.miligram çinko.ve 2,4 miligram (A) vitamini, 70 miligram (C) vitamini, 0,4 miligram (B[),0,25-0,5 miligram(B2) vitaminlerine ihtiyaç duyar. Öte yandan, insan vücudunun ana unsurlarından olan su ihtiyacının düzenlenmesi ve vücudun su dengesinin korunması da önem taşır.

Vücuttaki 1 gram su buharlaşmasının, 0,6 kalori değer kaybına neden olduğu dikkate alınırsa, su ihtiyacının da dikkatle gözetilmesi zorunluğu ortaya çıkar. Su ihtiyacı çeşitli şartlarda değişmekle birlikte bunun insan vücudunun bir günde kaybettiği kadar olduğu anlaşılmıştır. Bu miktar, yine ortalama olarak 1-1,5 litre olarak hesaplanmaktadır.


Alıntı